Mayıs 05, 2010

Hakeden Kazandı, 28


Maçla ilgili yazmam gereken ne var bilmiyorum, çünkü maç tek taraflı oynandı. Maçın başından sonuna kadar maçı hak eden Trabzonspor'du. Fenerbahçeli futbolcular tamamen lige odaklanmış, pazar gününü bekler bir haldeydiler. Maçtan önce Fenerbahçe orta sahası ısıran futboluyla Trabzonspor'un hücuma yönelik oyuncularını boğar ve maçı rahat alır demiştim, ama ne Emre ne Mehmet ne Selçuk ne de Özer hiçbir varlık gösteremeyince oyun Fenerbahçe'nin kalesine yakın oynandı. İte kaka Trabzon kalesine kadar gidip, topu kullanamadan rakibe verdiler. Trabzon da elindeki oyuncu yapısına en uygun olanı, yani kontratağı çok iyi yaptı ve hızlı bir şekilde Fenerbahçe kalesine gelmeyi başardı. Burak, Umut ve Alanzinho bencillikten biraz daha uzak olup, topu kaleye gönderebilseler maç ilk yarım saatte de kopabilirdi.


Fenerbahçe 27 yıllık kupa hasretini 28 yıla çıkardı, aksini yapacak hiçbir mücadele de göstermediler sahada. Futbolcuların kupa yası tutacağını sanmıyorum, zaten Eskişehir maçından sonra Ankaragücü'nü düşünmeye başladıkları çok açık. Düşününce, 27 yıl olmamış bir sene daha olmasın kupa müzemizde ama biz şampiyon olup şampiyonlar ligine direkt olarak katılalım diye düşünen bir takıma da niye diye sormak da mantıksız olur.


Maçtaki su molaları en az 3 dakika sürdü, tuvalet molasına bile yeterdi. Uzatmaları iki yarıda da yetersiz verdi Cüneyt hoca. Bilica'nın elini vermeyince daha açık olan Colman'ınkini de veremedi, eşitliği sağladı. Onun dışında kötü maç yönetmedi.


Emre, uzun bir aradan sonra bu kadar dirençsiz bir şekilde, sahada adeta yürür pozisyonda duruyordu. Üstüne bir de sarı kart gördü, sonra da oyundan çıktı soyunma odasına gitti, yanlış görmediysem.


Stat, rakip, başındaki teknik direktör, başkan, futbolcular.. Kimin gelip kimin gittiği hiç fark etmiyor Fenerbahçe'ye. İstikrar abidesi adeta Fenerbahçe. Almayacağız kupayı diye ant içmişler sanki. Ben göremedim, göremeyeceğim bu gidişle uzun bir süre daha bu kupayı. Taraftara kendilerini anca şampiyonluk kupasıyla affettirebilirler. Önlerindeki iki finalden de elleri boş çıkarlarsa, bütün takım tepeden tırnağa çalkalanır, gidenler, yol verilenler, ipi çekilip kuyusu kazılanlar çok olur, umalım da böyle olmasın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder