Blogda futbola uzun bir aradan sonra geri dönüş yapıyoruz ama Türkiye'de futbolun eski haline dönmesi çok daha fazla zaman alacak gibi. En azından benim için Türkiye Ligi eski heyecanını uzun bir süre kazanamayacak ve şampiyonlar ligine gitmek için kazanılması gereken bir turnuvadan öteye geçemeyecek. Geçen bir yılda ülkede futbola dair o kadar absürd şeyler yaşandı ve konuşuldu ki daha fazla birşeyler açıklamaya çalışmanın manası yok. Yalnızca ara verdiğimiz süreçte başka hiçbir ülkede görülemeyecek ve sadece biz türk futbolseverlerin tanık olma ayrıcalığına erişebildiği bir kaç akılda kalıcı olaya değinerek toptan bir değerlendirme yaparsak:
- Şike
soruşturması başladı ve olayların merkezinde yer alan kulüp olan Fenerbahçe'nin
Aziz Yıldırım’dan sonraki başkan adayı bir anda federasyon başkanı oluverdi, haliyle ne yapsa kimseye yaranamadı ve sonunda istifa etti. Ardından en
çalkantılı günlerde daha ne olabilir derken adı geçen diğer büyük kulübün
başkanı; Beşiktaş taraftarının nasıl kurtuluruz dediği Yıldırım Demirören
ülkenin futbolundan sorumlu kişi haline geldi. Ama tabii ki öğrendik ki
başkanlıktan misyonunu tamamlamadan ayrılmamış ve önce kulubü batırmış. Şu anda
ise Beşiktaş, tarihinin en zor günlerini yaşarken bu durumun asıl sorumlusu olarak
kulüp başkanlığından federasyon başkanlığına terfi etmiş durumda rahat bir
şekilde koltuğunda oturuyor.
- Bütün kulüpler toplandı ve küme düşme kalkmasın dedi. Sonrasında
Yıldırım Demirören "Ben adet yerini bulsun demiştim, kibarlıktan da anlamadınız" diyip tek başına küme düşmeyi kaldırdı.
- Ülkede futbol programlarının kalitesi evlilk programlarını kültür
programı gibi gösterecek hale geldi. 40 50 yaşında adamlar birbirlerine
küfürler yağdırdı, dışarıda bekle geliyorum tarzı lise muhabbetleri döndü ve
tabii ki en unutulmazı canlı yayında futbolun cacığı yapıldı, janti Gökmen
kravatla sarımsak doğradı.
- 50 yıllık
lig formatı iki günde hiçbir hazırlık yapılmadan tamamen yayıncı kuruluşun
istekleri doğrultusunda değiştirildi ve derbi sayısını arttırmak için play-off
sistemi getirildi. Yetmedi mahallede 9 aylıkta kural uydurur gibi bari puanları
da ikiye bölelim dendi. Mantık falan tabii ki yok, maksat heyecan olsun.
Heyecanlı da oldu gerçekten.. O kadar heyecanlı oldu ki insanlar bu heyecana
dayanamayıp hayatını kaybetti. Ama über final maçı lig tarihinin en yüksek reytingini aldığı için problem yaratmadı bu durum. Anladık ki, bugünlerde "aşk
bazıları için altı harflidir" diye reklam yapanlar için aşk aslında dört
harfliymiş.
- Şike
olgusuna sahaya yansımış ve sahaya yansımamış şeklinde efsanevi bir ayrım
getirildi. Yansıyan şike nasıl belli olur sorusuna cevap veren henüz
bulunamadı.
- Koca soruşturmada İbrahim Akın’ın tek başına şikecilik oynadığına
karar verildi ve ülke gündemini tek başına bu kadar süre meşgul etmesinin karşılığında 3 yıl futboldan men edildi.
Sonuç
olarak ülkemizde her zaman her konuda olduğu gibi kabak birkaç kişinin başına
patladı ve gücün varsa herşey yapılabilir düşüncesi yine haklı çıktı. Yeni
federasyon kaostan en az hasarla çıkmak için gelmişti ve tarafsız bir kurumun
sahip olması gereken bütün ilkeleri çiğnemeyi göze alarak bu hedefine
ulastığını söyleyebiliriz. Futbola boşuna kitlelerin afyonu dememişler.. Kulüpler aklandı, taraftarın gönlünü almak için bomba transferler patlatıldı, gazetelerde büyükler arasındaki transfer savaşları yıldız savaşları kıvamında
anlatıldı, büyük isimlerle dolu kadrolar kuruldu ve yeni sezon başladı. Bu işten
yıllar boyu rant sağlayanlar ise hiçbir şey olmamış gibi aynı hızda devam
etmekte. Başarılarına hayran olmamak elde değil.
Gözlerindeki
Giz filminde ana karakter futbol tutkunu şüpheli için "Bir erkek dini dahil
hayatındaki herşeyi değiştirebilir ama tutkularını değiştiremez" der. Bu
ülkedeki hemen her futbolsever de yine tutuğu takımın her maçını takip edecek, galip geldiğinde
sevinecek, derbilere yine takımıyla beraber bir hafta önceden hazırlanacak, şampiyonlukta havalara uçacak; ama
geçen sene yaşananlar ve taraftarlara yaşatılanlar, bu sektörünün nasıl bazı
kişilerin çıkarları için kullanıldığını gösteren ve futbolun en çirkin yüzünü hatırlatan
kötü anılar olarak futbolseverlerin hafızasında her zaman yerini koruyacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder