Nisan 26, 2010

Şampiyonluk Yarınlara Kaldı... (Galatasaray 0 - 0 Bursaspor)



Beraberlik iki takıma da yaramıyor klişesi bir maça bu kadar uygunken çıkan golsüz beraberlik büyük ihtimalle sezonun son düdüğü çaldığında görülecek ilk üç sıralamasının oluşmasını sağladı.

Maç öncesi hesaplarında hemen hiç kimsenin aklında beraberlik yoktu ve yapılan hesaplar ya Bursaspor zirvede kalır ya da Galatasaray avantaj kaybettiği CL bileti için büyük bir adım atar yönündeydi. Olmadı.. Sezonun belki de en mücadeleci futbolunun ortaya konulduğu ve ilk haftalardan sonra belki de en çok pozisyon bulduğumuz bu maç aynı zamanda sezona nokta konulan maç oldu. Son iki ayda özellikle deplasmanlarda görülen futboldan sonra bitecekse böyle bitsin demekten başka bir şey gelmez elden. Çabalaladılar, denediler.. Görüldü ki yapılan protesto takım kadar taraftarı da kendine getirmiş. Maçın öneminin de payı var tabi ama sezonun iyi performanslarından biri vardı tribünde de.

İlk dakikada yakalanan pozisyon, iyi bir on dakika, dengeyi sağlayan ve pozisyonlar bulan Bursa, ortada giden, tempolu, pozisyonlu bir ilk yarı.. Ama asıl aksiyonlar ikinci yarıda yaşandı. 2. yarının başından Neill'ın atılışına kadar izlediğim Galatasaray'dan verilen pozisyonlara rağmen ancak bu kadar keyif alabilirdim. Tam gol geliyor derken saçma bir sarı kartın üstüne haklı çıkan bir kırmızıyla tempo düştü ve aslında maç da sezon da orada bitti. Mustafa Sarp - Mehmet Topal ikilisinin bilindik etkisizliği devreye girdi, forvet hattına toplar ulaşmamaya başladı ve yapılmaya çalışılan şuursuz baskı bir kaç pozisyon ve çokça da kontra atak olarak geri döndü. Elano'nun son zamanlarda sıradan bir ön liberoya dönüşmesi ve bu sistemde nasıl etkin hale geleceği konusunda hepimizi derin düşüncelere sevk etmesi ; Neill'ın kırmızıdan sonra aldığı yüzümü güldüren alkış; Bünyamin'in müthiş eyyamı ve ligimizin kısır yapısının böyle pozisyonlu bir maçta bile devam etmesi geceden diğer akılda kalanlar.

Devrimin ilk yılında çoğumuza yeterli olan CL bileti şimdi çok uzaklarda.. Ağustosta düşlenen futbolun da yakalandığı söylenemez. Bu durumun sebepleri sezon bittiğinde uzun uzun tartışılır ama umutlu olmak için nedenler var bunların başında da yine FR ve onun hem yönetim hem de taraftar gözünde sahip olduğu kredi geliyor.

Artık şampiyonluk yarışında iki takım at başı ve ''Anadolu Devrimi'' mi yoksa şampiyonluğa yaklaşan bir başka anadolu takımı mı sorusunun cevabına üç hafta kaldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder