Nisan 28, 2010

Bayern ile Yeniden


Öncelikle Star tv’ye bizi kahve köşelerinde sesini duymadan maç izlemeye teşvik ettiği için teşekkürlerimi sunuyorum ve D-Smart’ı almamak için sonuna kadar direneceğimi belirtmek istiyorum. En azından Barcelona-Inter eşleşmesinin ikinci ayağını evimizde izleyebileceğiz…

Maç Bayern adına beklenildiği gibi başladı. Daha çok orta sahada Lyon’u sıkıştırıp atak yapmalarını engellemeye dayalı bir oyun vardı. Lyon ise beklenilenin aksine atak yapmakta zorlanıyordu. Bayern sağ bekte Philipp Lahm’ın müthiş performansı ve sol bekte Contento’nun iyi oyunu ve önündeki Hamit’in savunmacı gücüyle Lyon’un kanatlardan gelmesini engelledi. Daha maçın 2. Dakikasında sağ kanattan Olic’in ortasına Müller düzgün vurabilse maç o dakikada kopabilirdi. İlk 25 dakikada dar alanda oynanan mücadelede iki takım da pek fazla pozisyon bulamadı. 26da Olic’in golüyle Bayern büyük ölçüde rahatlamış bir görüntü sergiledi. 30da Bastos karşı karşıya pozisyonda golü atsa Lyon umutlanacaktı belki ama Bayern kalan 15 dakikada skoru koruyarak maçı devre arasında bitirmiş oldu.

İkinci yarıda Lyon biraz daha istekli görünse de Bayern Münihli oyuncular sert oyuna ve prese devam ediyordu. Oyundaki hafif gerginlik ile birlikte 59da Cris’in, bir anlık refleksle mi diyelim yoksa çok Turkcell süper lig maçı mı izlemiş diyelim bilemiyorum, hakeme itirazından sonra aynı saniyede iki sarı kart görerek oyundan atılmasıyla Lyon’un finale kalma ümitleri son bulmuş oldu. 66da Hamit’in Messi’yi aratmayan ara pasıyla Olic kendisinin ve takımının 2. golünü atmış oldu. 77de sağdan gelen Lahm’ın kale çizgisinden ders niteliğindeki ortasını ve Lyon savunmasının maçı bırakmış olmasını fırsat bilen Olic hat-trick yaparak maçın skorunu tayin etmiş oldu.

Bu maçla birlikte Türkiye liginden herhangi bir takım zamanında Hamit ile ilgilendiyse bile bu defteri kapatması gerekmektedir, çünkü Hamit’in sol açıkta oynamasına rağmen Ribery’nin ilk maçtaki performansının üstünde bir oyun sergileyerek Avrupa’da kalacağının sinyallerini verdiğini düşünüyorum. Gördüğü sarı karta da değinmeden geçemeyeceğim. Pozisyonda rakibe bir teması olmadığı gözüküyor ve tam da Busacca’nın önünde olan bu harekete neden sarı kart çıktı diye düşünürsek, Busacca’nın o darbe rakip oyuncuya gelirse sakatlanma riskini göz önünde bulundurduğunu anlayabiliriz.

İlk yarım saat sıkıcı gibi gözükmüş olsa da Olic’in golüyle birlikte maça tat geldi ve şampiyonlar ligi yarı finaline yakışır bir mücadele oldu. Lyon’un bu kadar vasat bir futbol oynayacağını kimse beklemiyordu herhalde ama maçın başlarında bile futbolcuların yüzünde finale çıkmanın inancı ve bu inancın getireceği hırs yoktu. Robben birkaç plasesi dışında kendisini finale sakladı. Zaten Arjantin dünya kupasında iyi bir futbol sergileyemezse, Robben en büyük favorim olacak. Inter ya da Barcelona fark etmez, Bayern’in finalde yine güçlü ve önde pres yapan bir orta sahaya ihtiyacı olacak ve Hamit, bu sebepten dolayı, finalde de takımda yer bulması halinde bizi gururla temsil edecektir.

Almanlar şimdi gönül rahatlığıyla kaliteli bir mücadeleyi seyredecekler. Gönlümden geçen; ilk maçtaki skordan ve Mourinho’nun taktik anlayışına inancımdan dolayı Inter’in tur atlaması. Umuyorum bu akşam daha keyifli bir maç izleriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder