Ekim 01, 2012

Huzursuz Taktikler


Alıştığımız tabloyla bir kez daha karşı karşıyaydık. Sahada, top oynamayı bilmeyen, ilk defa Türkiye Lig'inde maça çıkıyormuş gibi eli ayağına dolanan adamlar topluluğu; mücadele desen Kasımpaşa kadar mücadele edemeyen bir takım, pozisyon desen akılda kalıcı bir atak organizasyonu bile yok ve maç sonunda yine kargaşa, üzgün taraftarlar, sinirli taraftarlar, olayları yönetmeyi başaramayan bir Fenerbahçe...

"Maç hakkında ne yazmalıyım?" diye düşünene kadar olaylar ilginç boyutlara geldi. 3 Temmuz'dan itibaren her şeyiyle, 7den 70e kulübüne olan bağlılığını gösteren insanlar var Fenerbahçe'nin içerisinde, ama olay kendi aile içi sorunlarımıza gelince; kimse taşın altına elini koymuyor, çözüm bulmaya çalışanlar da durumu daha içinden çıkılmaz bir hale getiriyorlar. Son dakikada kaçan şampiyonlukla, şike süreciyle futboldan yeteri kadar soğuduğumuz yetmiyormuş gibi, taraftarın heykelini diken adamı, 9 senedir verdiği emeği gözardı ederek, büyük bir vefasızlıkla kadro dışı bırakıyorsun. Alex bugün gider takımdan, yarın belki geri gelir başka bir görevle o ayrı bir konu; ama sen Alex'i kovarsan, Fenerbahçe'ye gönül veren binlerce kişiyi karşına alırsın. Sonra da takım mağlup olduğu saniyede herkes Alex olmayınca olmuyor diye konuşmaya başlar.

Aykut Kocaman'ın kafasındaki şablon benim de Fenerbahçe'de yıllardır görmek istediğim oyun şekli. Gel gör ki ne Sow ne Kuyt tek forvet oynayabilecek adamlar değiller. He sen 4-4-2 oynatmak istiyorum dersen, belki olur ama Avrupa maçlarında da çift forvet ve orta sahanın göbeğinde iki adamla harcanırsın. Takımın kondisyonu daha Türkiye Ligi'ndeki takımlara yetmiyor. Teknik taktik anlatana kadar ilk başta takımın güçlenmesini, 90 dakikayı çıkarabilecek kadar diri olmasını sağlamalı Aykut Kocaman. Sahada ayakta duramayan, sürekli sakatlanan oyuncular görmek istemiyor Fenerbahçe taraftarı. Gökhan Gönül iki sene önce Avrupa'nın ilk beş sağ bekinden biri olabilir diye düşündürtürken, şu an futbolunun en olgun zamanında ayakta duramıyor, orta yapamıyor, adam eksiltemiyor, savunma yapamıyor. Elindeki malzemeyi kullanmayı bilmezsen, eğitmeyi çalıştırmayı bilmezsen, kimi istersen getir bu takıma.

Bu sene bahaneleri olamaz Aykut Kocaman'ın. İstediği tüm oyuncular alındı, kadroya getirilen yabancılar ve geldikleri takımlar düşünüldüğünde, kağıt üstünde Türkiye'nin en iyi kadrosu oluşturuldu belki de. Şimdi eline son fırsatı da geldi. Alexsiz oynama hayaline de erişti. Bakalım, takım perşembe akşamından itibaren nasıl bir görüntü sergileyecek. Sonun başlangıcı mı olacak, yoksa yeni bir sayfa mı açılacak Fenerbahçe'de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder